ABD, Çin, Kanada ve Avrupa Birliği (AB) arasında süregelen ticaret gerilimleri ve vergi düzenlemeleri, Türkiye'nin küresel tedarik zincirinde daha güçlü bir konuma gelmesi için önemli fırsatlar sunuyor. Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan değerlendirmeye göre, özellikle ABD'nin ithalat vergilerini artırması durumunda Türkiye, alternatif tedarik kaynağı olarak stratejik bir avantaj elde edebilir.
Türkiye’nin Yeni Ticaret Yol Haritası
Türkiye, küresel ticaret dengelerindeki değişimleri yakından takip ederek ihracat stratejilerini yeniden şekillendiriyor. Özellikle ABD pazarına yönelik ihracatın artırılması amacıyla firmalara sağlanan destekler genişletilecek. Türk ürünlerinin tanıtımı, pazarlama faaliyetleri ve ABD’de düzenlenecek fuarlara katılım gibi etkinlikler artırılacak.
ABD'nin Vergi Politikaları ve Türkiye'nin Konumu
ABD Başkanı Donald Trump döneminde yürürlüğe giren çelik ve alüminyuma yönelik %25 ek vergi uygulaması, küresel ticarette yeni dinamikler yaratıyor. Bu kapsamda AB’nin 28 milyar dolarlık misilleme tedbiri planladığı, Kanada’nın ise ABD’ye yönelik ek elektrik vergisi kararından vazgeçtiği biliniyor. Türkiye ise bu süreçte, gelişmeleri dikkatle izleyerek ihracatçılar için yeni destek mekanizmaları oluşturmayı hedefliyor.
Tedarik Zincirinde Güçlü Aday Türkiye
Türkiye, küresel tedarik zincirinde alternatif bir üretim üssü haline gelmek için çeşitli adımlar atıyor. ABD’nin bazı ülkelere yönelik gümrük vergilerini artırması, Türkiye’yi bu noktada daha cazip hale getirirken, yerli üreticilerin rekabet gücünü artırmasına da olanak tanıyor.
Çin’e Ek Vergi ve Türkiye’nin Rekabet Avantajı
ABD’nin Çin’e yönelik ek vergileri artırması, Türk firmalarına yeni kapılar açabilir. Çelik sektöründeki muafiyetlerin kaldırılması, Türkiye’yi diğer ülkelerle eşit rekabet koşullarına taşırken, e-ticaret alanında Çin’e yönelik 800 dolarlık üst limitin kaldırılması da Türk firmalarının ABD pazarında daha güçlü yer almasına yardımcı olabilir.
Sanayi Yapısıyla Öne Çıkan Türkiye
Jeopolitik gerilimler ve küresel tedarik zincirindeki yeniden yapılanma süreci, Türkiye için yeni fırsatlar doğuruyor. Korumacılık politikalarının küresel ticarette güçlenmesine rağmen Türkiye, sanayi altyapısı ve üretim kapasitesi ile en önemli tedarik ülkelerinden biri olarak öne çıkıyor. Ticaret Bakanlığı, bu doğrultuda, “Önümüzdeki süreçte başta ABD olmak üzere tüm dünyada pazara giriş stratejilerimize daha fazla odaklanacağız. Küresel gelişmeleri dikkatle takip ediyor ve gerekirse önlem alıyoruz” açıklamasında bulundu.
ABD’de Tanıtım ve Pazarlama Çalışmaları Artırılacak
Önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin ihracat odaklı stratejileri kapsamında ABD pazarındaki tanıtım ve pazarlama faaliyetleri artırılacak. Ticaret heyetleri, fuar katılımları ve ikili iş görüşmeleri gibi etkinliklerle Türk ürünlerinin bilinirliği ve pazar payı artırılacak. Özellikle 2025 yılı ve sonrasında, Türkiye’nin küresel pazarlardaki etkinliğini artırma hedefi doğrultusunda ihracatçılar desteklenmeye devam edecek.
Bu süreçte Türkiye, küresel ticaretteki değişimlere uyum sağlayarak rekabet gücünü artırmayı ve dünya genelinde daha güçlü bir tedarik zinciri oyuncusu olmayı hedefliyor.